Bütün tarihinde Alevilik; sosyal boyutu da olan inanç içerikli bir hareket degil, inanç boyutu da olan sosyal içerikli bir harekettir. 21. Yüzyila bir adim kala, Aleviligin temel felsefi ögretilerindeki özün sadece Türkiye’de degil Dünya’da da modern toplumsal bilim ve toplumsal yasam tarafindan eskitilip yadsinmamis olmasi bir yana, dini dogmalardan oldugu gibi her türlü sömürü ve baskidan kurtulmak için özgürlük arayisinda olan toplumsal hareketlere itici etkide bulunarak dinamizmi tasimis olmasi, bastaki tanimlamanin kanitidir. “Bize göz verildi; gözleyin diye dil verildi; söyleyin diye kulak verildi; dinleyin diye el, gövdede kasinan yeri bilir dert bizde, derman ellerimizdedir.“ Kapaktaki resmin, bu kitabi özetlemenin ve Aleviligi bir resimle anlatabilmenin özlü çizgilerini yansittigina inaniyorum: Göz, görünen üzerine düsünmeyi ve görünenden hareket etmeyi; Baglama (saz), sözlü-müzikli çagriyi ve egitimi; Zülfükar, mücadeleyi simgeliyor. Bu üçlü birlikten dogal olarak anlasilacagi gibi, bütün bu görevlerin ve vasiflarin sahibi de amaci da insandir; Çünkü alevilik “insandan baska insandir.“ (Arka Kapak)
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade