Alevilik Tarihi Öncesi Dünü Bugünü

Degerli okurlar bu kitabi yazarken herhangi bir inanç toplumunu yargilamak için yazmadik. Amacimiz! Farkli etnik köken, inanç ve kültürlere sahip toplumlarin gerçeklerini Tarihi belgelerde nasil tahrip edilip saptirildigini ortaya koymaya çalistik. Özellikle Muhammed-Ali?ye ve Ehli-Beyt’ine gönül vermis insanlarin yüzyillarca neden zulme ugradiklarini ortaya koymak istedik. Haksiz yere zulme ugrayan Alevi-Bektasi evrensel kültürünü asimile etmelerini ve sebepsiz yere aci çektiklerini vurgulamak istedik.Hz.Peygamber’in ölümü ile birlikte Islam?in siyasallasmasini ilke haline getirenleri ve nedenlerini açiklamaya çalistik. Dört Halife döneminden sonra kurulan, Emevi Cümeyya ogullari Devleti’nin 90 yil boyunca saltanatlarini ayakta tutmak için Cami mimberlerinden Imam Ali ve evlatlarina hakaret, zulümlerini anlatmaya çalistik. Hatta Muaviye oglu Yezit?in yarattigi Kerbela faciasinin tarihteki kara sayfayi hakli çikarmak için Hz Peygamber sünnetini nasil yozlastirdiklarini aktarmak istedik.Islam ve Müminlerin inancindaki akilciligini kendi siyasi çikarlarina göre yozlastirarak kendilerine göre yorumladiklarini ortaya koymaya çalistik. Emevi iktidari saltanatini ayakta tutabilmek ugruna hiç bir kötülükten geri kalmadi. Peki 500 küsür yillik Abbasi Halifeligi Emevilerden gerimi kaldi.? Ilginçtir! Daha da ileri giderek onarilmasi mümkün olmayan çok büyük bir olaya neden oldu. Cafer El Mansur(754-775) yillarinda kendin tahta getiren Ebu Müslim Horasan?iyi 12 ortadan kaldirinca, saltanatinin önünde tek engel kalmisti.O da Ehli-Beyt engeli idi. Bu engelide ortadan kaldirma yolunda, islamda olmayan “Mezhepler” konusunu gündeme getirerek; Ehli-Beyt ve yandaslarini ortadan kaldirma yolunu seçti.Altinci Imam Cafer-i Sadik?i zehirlemesine ragmen Ehl-i Beyt ve inanci yok edilemedi. Dahada güçlendi. Bütün bu baskilara dayanamayan Evladi-Resul Azarbeycan?a giderek oradaki Türkmenler içinde “Ehli-Beyt islamligini” yayarak Devlet kurma basarisini gösterdiler. Türkmenler içinde bulundgu bu gücün meyvelerini, daha sonra Anadolu?nun yurt edinmesinde yararlarini gördüler. Böylece Türk ve Türkmen boylari ile ön Asyaya dogru baslayan güçler Rum(Anadolu)?a girip “Anadolu Alevi Bektasi’ligini olusturup yaydilar. Anadolu’da Alevi-Bektasi Inanç yasam ve kültürünü tanitilar. Bu mücadelede emek veren Anadolu Rum Ermeni’lerine Horasan Pir'lerine, Öncü Alp Erenler?ine, Aydinlanma ve Anadolu halklarina minet borçluyuz. Dilegimiz bu kültürün insan merkezli olup emegi kutsayan, Hak Muhammed- Ali Dininin sevgi dini oldugunu bilen ögrendigini ögreten örgütlü yapiya kavusmasidir. Çünkü; büyük düsünür Muhammed Haci Bektasi Veli’nin felsefesini kültürünü yerlestirdigi ve gelistirdigi töreleri ögretmek, yasatmak, yaymak dogrultusunda arastirip inceleme yapmaktir. Bu nedenle “Anadolu Alevi Bektasi “kültürünün inanci ve özü söyle; Alevi-Bektasi yasam biçimi: Bireyci degil toplumcu ve paylasimcidir. Menfaatçi ve çikarci degil,özverilidir. Ayrilikçi degil bütünlestiricidir. Etnikçi bölücü degil,evrenseldir.