Bazi yolculuklarimi Gece’ye benzetiyorum ben. Kendi karanligimin, ama bir baskasinin uykusunun içinde baslayan, gelisen seferler onlar. Kaybolmaktan, kaybolustan sözetmiyorum tam; aramanin, yaklasiyor olma duygusunun çekirdeginden eksik oldugu birkaç yolculugun yanindan geçtigim oldu, ama hiçbirini Gece’yle, gecelerle örtüstürmedim bu nedenle: Karanligin günisigiyla dogrudan baglantisi yok gerçekte; içeride o, en içeride bir yerde, ola ki dogumumu önceleyen, varolusumu, buraya çikip gelisimi hazirlayan aylara ait bir isik, isiksizlik kesiti: Dönüp, dönenip duruyorum oldugum yerde; gövdem, sikistigi kösede güç belâ hareket ediyor, görmeyi henüz bilemiyorum gerçi, gene de yavas yavas sertlesen kafatasimin dibindeki bir ekrandan hiçbirini teshis edemedigim görüntüler ölçüsüz bir hizla akiyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade