Toplum İçinde Davranmak

Toplum içinde nasil davranilir? Oldukça siradan olan bu soru etrafinda Goffman, yüz-yüze karsilasma ve durumlardaki etkilesim düzeninin esasini ve detaylarini ilk kez okurla paylasiyor. Etkilesim içerisindeki bireyler, es zamanli olarak, birbirlerinin hem yargici hem de seyircisi olarak karsimiza çikiyor. Burada düzen, öncelikle göz ve beden erisimi üzerinden, bireylerin birbirlerine yönelttikleri karsilikli bakis, ilgi ve gözetim olarak kendini ifade ediyor. Düzenin normalleri kadar delileri, damgalilari veyahut da madunlari da Goffman’in mercegine takiliyor. Yerini bilememe hali olarak delilik ve erisime kapalilik olarak engellilik etkilesim düzeninin disipline etmeye çalistigi kategorileri olusturuyorlar. Madunlarin payina ise bir nevi görünmezlik ve yok sayilma düsüyor. Uygar kayitsizlik, yüz-yüze karsilasma anlarinda etkilesimsel ilgiyi bir anda keserek karsidakinin bizatihi mevcudiyetini ortadan kaldiriyor. Belki de tam da bu noktada Goffman sosyolojisi, iktidar iliskilerinin bir mikro-sosyolojisi için tüm potansiyelini ortaya koyuyor; durumlara sizmis tahakküm bu sefer etkilesim düzeninin uzlasilarinin yerini aliyor, daha dogrusu, bu uzlasilar üzerinden yeniden üretiliyor. Böylece, etkilesimlerin silik yüzleri her seyden önce tahakküm altindaki yüzler olarak çikiyor karsimiza: Deliler, Engelliler, Kadinlar, Siyahlar