Günümüzde özellikle "özne" ve "söylem" sözcüklerinin çok sik kullanildigina tanik oluyoruz. Üstelik de hemen her konuda. Herhangi bir fiilin "özne"si oldugunu iddia etmek ya da bir konuya/kisiye iliskin "söylem" çözümlemesi yapmak neredeyse her gün karsilastigimiz ifadelerden oldu. Ancak, her popülerlesme gibi, kavramlarin popülerlesmesi de irtifa kaybini beraberinde getiriyor. Dolayisiyla, kavramlari yerli yerine oturtan bir etkinlik olarak felsefenin müdahalesine burada da ihtiyaç duyuluyor. Felsefe: Özne-Söylem yalnizca "özne"nin ve "söylem"in ne oldugunu ortaya koymakla kalmiyor, bu iki kavramin iç içeligine de isaret ediyor. Nitekim bu iki kavramin birlikteligi aslinda felsefeyi de var eden zemin. Bu bakimdan, felsefenin bir özne-söylem olarak tanimlanmasi bosuna degil. "Söze baslamaktansa, sözün beni her türlü baslangicin çok ötesine tasimasini isterdim."Michel FoucaultFelsefe: Özne-Söylem çagimizda öznenin müdahil oldugu süreçleri ve onlara yönelik gelistirdigi söylemleri kavrayabilmenin kapisini aralayan bir kitap.Ince Kapak:
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade