Başka türlü ifade edersek, ‘sosyal devlet’, burjuva egemenliğinin özel bir biçimiydi. İçinde bulunduğumuz neoliberal küreselleşme çağındaysa, tam tersi söz konusu: Devlet, kapitalist sermaye birikiminin tek yanlı çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn ediliyor. Sosyal devletin yerini neoliberal devlet alıyor. Elinizdeki kitap, sürecin evrimini, nereden nereye ve nasıl savrulduğunu, tutarlı argümanlara ve sağlam verilere dayandırarak tam bir açıklıkla ortaya koyuyor. Uğur Kara’nın tahlili bir şeyi daha ortaya koyuyor: Sosyal gerçekliğin farklı veçhelerin ve belirleyiciliklerin diyalektik ve dinamik bir bütünü olduğu…
“Ugur Kara’nin bu güzel eserinde tahlil edilen ‘sosyal devlet’, II. Dünya Savasi sonrasinin ‘özel kosullarinda’, sinif mücadelesinin aldigi ‘özel biçimin’ ortaya çikardigi bir devlet modeliydi. Kapitalist birikim süreci, emekçi siniflarin ihtiyaçlari dogrultusunda ‘uyumlandirilmis’, sermayenin asiriliklari gemlenmis, devlet de bu uyumu saglayacak biçimde ‘dizayn’ edilmisti. Baska türlü ifade edersek, ‘sosyal devlet’, burjuva egemenliginin özel bir biçimiydi. Içinde bulundugumuz neoliberal küresellesme çagindaysa, tam tersi söz konusu: Devlet, kapitalist sermaye birikiminin tek yanli çikarlari dogrultusunda yeniden dizayn ediliyor. Sosyal devletin yerini neoliberal devlet aliyor. Elinizdeki kitap, sürecin evrimini, nereden nereye ve nasil savruldugunu, tutarli argümanlara ve saglam verilere dayandirarak tam bir açiklikla ortaya koyuyor. Ugur Kara’nin tahlili bir seyi daha ortaya koyuyor: Sosyal gerçekligin farkli veçhelerin ve belirleyiciliklerin diyalektik ve dinamik bir bütünü oldugu… “
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade