Tibet Yaralı Uygarlık

Tibet dendigi anda, bazi kliseler ve gerçekligin anlik kareleri insanin zihninde iç içe geçer: Çorak ve görkemli manzaralar, karli doruklar, lamalar ve manastirlar, atlilar ve tabii ki Tenten. Tibet Budizmi’nin aktüalitesi ve uyandirdigi ilgi de kendi imgelerini öne çikarir: Dalay-lama ve isiltili gülümsemesi, sürgündeki genç Tibetliler, hüzünlü yeni kentler, Çinlilerin –göçmenler, askerler, zengin esnaf– sürekli varligi, Potala Sarayi ve simdi üzerinde “Halk Kurtulus Ordusu”na övgü olarak dikilmis 37 metre boyunda bir anit bulunan koca meydan… Françoise Pommaret, Tibetlilerin krallar ve fetihler dönemine kadar giden kültürel köklerine uzanarak, çesitli dinsel ve bilimsel anahtarlar sunarak “göge öylesine yakin” ve “bir kez ugrayanlarin mutlaka geri döndügü” bu büyüleyici ülkenin daha iyi anlasilmasini sagliyor.