Bir parçasi olarak içinde yasamakta oldugumuz uygarlik, uzun bir zaman sürecinin sonunda geliserek bu günkü durumuna gelmistir.Ancak biz bunu tek bir zaman boyutunda yatay bir kesit olarak görürüz; gelisim sürecini göremedigimiz için dogru olarak algilayamayiz. Birlikte varoldugumuz uygarligi anlamak için zaman boyutu ile bakmamiz gerekir.Arkeoloji, bu anlamda, günümüze kadar nasil gelindigini somut kanitlari ile ortaya koyan bir zaman laboratuvaridir. Bu laboratuvardan nasil yararlandigimiz ölçek kadar bakis açimiza göre de degisir. Tek bir aletin teknolojik evrimi gibi dar anlamda bakmanin yani sira, toplumsal örgütlenme benzeri karmasik sorunlarin çözümlenmesi için de yararlanabiliriz. Özlem Çevik bu yayini ile, kent olgusunun kökenlerini anlamamiza, bunlari tanimlamamiza katkida bulunacak bir çalismayi ortaya koymaktadir. genellikle arkeolojik yayinlarimiz, geçmisten günümüze kalan nesnelerin üslup, tanim ve tarihleme sorunlarinin dar çerçevesi içinde kalmis, bunlara anlam kazandiran kuram ve yorumlara yönelmemistir. Bu bakimdan, genç kusak arkeologlarimizdan Özlem Çevik'in, kültür tarihine "nasil" ve "neden" gibi, süreç üzerinde düsünmeye yönlendiren sorunlari öne çikartarak yaptigi bu çalisma çok sevindiricidir. Günümüze kadar gelen, içinden birlikte baroldugumuz kent olgusunu ele alan bu yayin, arkeologlar kadar herkesin ilgisini çekecek, düsünmeye yöneltecektir. (Mehmet Özdogan)
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade