Koro Şarkıları Ve Türküleri

“Ruh sagligi için en iyi egzersiz, sarki söylemedir.”
Ibni Sina (980-1037)
“Bir kentin kimligini olusturan en önemli ögelerden birinin sanat oldugunu düsünüyor, çoksesli koroyu da kent kültürünün önemli bir ögesi olarak görüyorum…Okullarimizdan, is yerlerimizden, evlerimizden kalkip büyük bir özveriyle bir araya geliyoruz. Kendi sesimizin büyüsüne kapilip etkileniyoruz. Koro ile yaptigimiz her çalismadan farkli bir insan olarak ayriliyoruz.”
Cumali Güngör (Mersin Polifonik Korolar Dernegi’nden amatör bir korist)
“Müzik en güçlü baglardan biridir. Türküler ve sarkilari ve bireyleri ve kusaklari birbirine baglayan gönül baglaridir. Ulusal birligimizi saglayan “toprak birligi,” “bayrak birligi” kadar, sarki ve türkülerimizin birligi de önemlidir. Bu birligi saglamada çoksesli korolara önemli görevler düsmektedir.”
Saip Egüz (1920-1981)
Sarki söyleyen bir ulus olmak! Insanligin ortak degerlerinde bulusmak; insani sevmek, dogayi sevmek, ve barisi sevmek…Sarki söyleyen bir ulus olalim ki, insani, dogayi, ve barisi koruyup yasatalim sonsuza dek.
Prof. Suna Çevik
“Yasamda tek bir paraya– pula sahip olamamaktan öte bir yoksulluk var midir” diye düsünülebilir. Kesinlikle vardir: Bir hobiye sahip olamamak! Yasami boyunca bir kez olsun hayallerini tuvale tasimamis, bir sanat ortaminda kille- çamurla bogusmamis, küçücük bir rolle de olsa sahnede alkis almamis ya da koroda sarki söylerken armoninin tinisiyla bulutlarin üstüne çikmamis olmak ne büyük bir talihsizlik, ne büyük bir yoksulluk!
Salih Aydogan
“Sarki söylüyor musun? Yeni güne bir sarki mirildanarak basliyor musunuz? Içinizden, gönlünüzden tasan sarkilar, türküler hep sizinle mi? Ister hüzün, ister mutluluk sarkilari olsun, yalniz degilsiniz. Yillarin gerisinde… Hemen her aksamüstü sarkilar, türküler tasardi pencerelerden. Günesin basini alip gittigi bu saatlerde evlerin mutfaklari hareketlenip canlanir, salatalara sarkilar sinerdi. Hüzün ya da özlem ezgileriyle yikanirdi meyveler. Babalar islerinden, çocuklar kapi önlerindeki oyunlarindan bu taptaze ve sarki kokulu, sevgi kokulu, evlere dönerlerdi. Çocuklugumun ve ilk genç kizlik döneminin Mersin’inde bu erken aksamlar çok özeldi. Siirdi, sarkiydi…
Yillar geçti aradan, insanlar nicedir sarkilarini unuttu.”
Suna Tanaltay (Psikiyatrist)