1860’li yillarin Petersburg’unda buhran ve yokluk içerisinde bir hukuk ögrencisi olan Raskolnikov, tabuta benzeyen odasinda, geçinmek için esyalarini rehin verdigi tefeci kadini öldürme plani yapar. Bir bit olarak gördügü bu yasli kadini toplumun yarari için adeta ezmek istemektedir. Ancak eyleme geçtigi sirada, yaninda iyi bir insan olan kiz kardesinin olacagini hiç hesaba katmamistir.
Raskolnikov’un içine düstügü ikilem ve psikolojik hesaplasmalar, yüz elli yildir bütün dünyayi Tanri’nin yoklugunda insanin siniri ne olmalidir? sorusu ile kasip kavurarak Rus edebiyatinin en büyük eserinin dogmasini saglamistir.
Özgürlük yolunda insanin hangi esikleri asabilecegini, kötülügün sinirinin nerede basladigini sorgulayan, erdemle vicdan arasinda sikisip kalan iç dünyalara isik tutan Dostoyevski’nin dahice kurguladigi, bir suçun psikolojik kaydi niteligindeki bu essiz eserini Hülya Arslan’in özenli çevirisiyle sunuyoruz.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade