Bu kitap çeviri yapan ya da çeviri yapmayi ögrenmek isteyen ya da çevirinin nasil bir is oldugunu merak edenler için yazildi.
Ülker Ince ile Dilek Dizdar arasinda, biri ögretmen biri ögrenciyken, doksanli yillarda baslayan, daha sonra meslektaslik ve dostluk temelinde süren iliski, aradan geçen zaman içinde, ikisinin sahip olduklari farkli deneyimlerin, bilgilerin ve birikimin isiginda çeviri üzerine tartismalara, paylasimlara zemin olusturdu. Uzun yillar süren bu tartismalar da sonunda, birlikte planlanan ve yürütülen uygulamalardan damitilarak elinizdeki kitaba dönüstü.
Çeviriyle ilgilenen herkes, bir metnin sözcüklerini ve yapilarini aktarmanin çeviri olmadigini bilir ve kabul eder. Peki, çeviri bu degilse nedir? Çeviri Atölyesi’nin yazarlarinin birincil amaci iste bu soruya yanit aramak oldu.
Edebî metinlerin yani sira farkli islevlere sahip olduklari için, farkli çeviri yaklasimlari, farkli çeviri tutumlari gerektiren tiyatro, film, haber metni, teknik metin çevirileri üzerinde de durulmasinin nedeni bu.
Çeviri Atölyesi, konusma dilimizi bile esir alan yanlis çevirilere ragmen bize Türkçenin aslinda ifade olanaklari bakimindan ne kadar zengin ve güçlü bir dil oldugunu haber veren, bizleri dilimizi sevmeye, dilimize saygi duymaya davet eden de bir kitap.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade