Kendimizi uygar saymak hosumuza gidebilir ancak bize
uygarligi bahseden, büyük ölçüde malzeme zenginligimizdir
Biz onlari yarattik, onlar da karsiliginda bizi
bugünkü halimize getirdiler.
Malzemeler dünyasinda yasiyoruz. Etrafimiz gündelik tasarim ve mühendislik mucizeleriyle çevrili. Çeligi düsünün: Agzimiza sokuyor, istenmeyen tüylere karsi kullaniyor, içine biniyoruz. En sadik dostumuz ama nasil isledigini bilmiyoruz. Cam neden saydam? Lastige esnekligini veren ne? Atas neden bükülüyor? Bir malzeme neden göründügü gibi görünüyor, neden davrandigi gibi davraniyor?
Mark Miodownik bizi malzemelerin iç dünyasina götürüyor. Mucidini idamdan kurtaran porselenden ayakkabilarimizdaki köpüge, elinizdeki kâgittan uygarligimizin günah keçisi betona kadar, yasamlarimizi sekillendiren bu mucizelerin nasil dogdugunu, kesiflerinin ardinda yatan akilalmaz öyküleri ve tüm bu yolculugun insan irkinin becerisine, yaraticiligina dair ne anlattigini ortaya koyuyor.
Esyanin Tabiati’ni benzersiz kilan, 20 dilde yayimlanmis bir
popüler bilim klasigine dönüstüren sey Miodownik’in saplanti derecesindeki tutkusu ve bu tutkuyu kelimelerle bize bulastirma becerisi. Sadece etrafimizdaki nesnelere degil,
dünyaya bakisimizi da degistiriyor.
KRALIYET AKADEMISI BILIM KITABI ÖDÜLÜ
Bu kitap yüzünden sabahladim.
OLIVER SACKS
Miodownik betonu bile isildatacak kadar iyi yaziyor.
FINANCIAL TIMES
Ustaca yazilmis, fazlasiyla keyifli.
OBSERVER
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade