Aydınlanma Eğitim Felsefesi Eğitim Ve Bilimin Sefaleti

“Ideoloji olarak irkçilik, politik-toplumsal-kültürel alanda sürekli yeniden üretilir. Görünen ve görünmeyen araçlar ve kanallar araciligiyla aktarilir, güncellestirilir. Görünen ya da biçimsel kanallar düzeyinde irkçiligin aktarimi ve yayginlastirilmasi, politika, egitim ve kitle iletisim araçlari yoluyla gerçeklesir.

Irkçiligin yeniden üretimini yogunlastiran baslica araç, egitimdir; ders kitaplaridir, bu anlayisi yaymak amaciyla hazirlanan egitim-ögretim araçlaridir.

Bir ulus devlet, dünyada uluslararasi nitelik kazanan, çesitlenen ve karmasiklasan kapitalist iliskilerle bas etmek, bilim, politika ve kültür alanlarindaki gelismelere ayak uydurmak ve öz gelisimini sürdürebilmek için, yurttaslarinin Aydinlanma degerlerini edinmesine olanak ve ortam hazirlamak zorundadir.

Türkiye’de toplumun birçok kesiminde degisik yogunluklarda, gizli ve açik irkçilik ve ayrimcilik olagelmistir, simdi de vardir. Politik karar alicilarca da özendirilen irkçi ve cinsiyetçi ayrimcilik, bütün dünyada oldugu gibi, Türkiye’de de issizlik, yoksulluk, yetersiz egitim ve saglik hizmetleri gibi olumsuz yasam kosullarini gizlemek ya da elestiri konusu yaptirmamak amacini güder.”

Onur Bilge Kula, Elestirel Aydinlanma egitiminin irkçilik ve ayrimcilik karsiti degerlerin olusmasinda önemli bir rol oynadigini, insanin özgürlesme/özgür düsünebilme yetenegi kazanmasinin egitimle olanakli oldugunu ele aldigi Aydinlanma, Egitim Felsefesi, Egitim ve Bilimin Sefaleti’nde Aydinlanma düsünürlerinin egitim sistemi üzerine görüslerini inceliyor, egitimi de niteliksizlestiren toplumsal adaletsizligin yine egitimle giderilebilecegini gösteriyor.