“Abdurrahman Taha, sömürgecilik Afrika ve Asya’ya ayak bastigindan beri Islam dünyasinin yetistirdigi en önemli filozoflardan biridir. Onun hâlâ ilerleme hâlindeki projesi modern Müslüman aydinlarin büyük çogunlugunun kendi sözde reform programlarini dayandirdiklari epistemolojik temellerden hareket eder, ama bu temelleri geride birakir. Düsünürün ilgi alaninin genisligine ragmen, felsefî dokusunun bütününde kendini gösteren çizgi kesinlikle, ahlakî çizgidir. Onun projesi, bütün çesitli boyutlari ve yönleri ile, ahlak felsefesi adini verdigimiz alan içinde konumlanir.
Bu kitap tam olarak bu ahlakî çizgiye odaklanmakta ve bunu, Taha’nin bu çizgiyi hem Bati’da hem de kendisinin Müslüman topraklarinda moderniteyi vuran temel sorulari ele aldigi baglam içinde yapmaktadir.
…
Buradaki temel iddia sudur: Biz her seyin suçunu devlete, sirketlere, ordulara, endüstrilere ve -çevremizi ve parçali insanlar olarak bizi yikima ugratan- “sistemlere” atamayiz; bizim bütün bu yapilara nispet ettigimiz problemlerin derin sebepleri, son tahlilde, bizim kendi öznel yapimizda yatar, bireysel insanî özneler olarak kendi mahiyetlerimizde yatar. Bu kitap bu meseleleri ve daha fazlasini ele almaktadir. Kitabi yavas yavas ve dikkatle okumak, onunla mesgul olmak, hem modernitede yasayan Müslümanlar olarak hem de baska inançlarin mensuplari olarak insallah kendimizi yeniden düsünmemizde faydali olacaktir.”
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade