Hayvanlar gitgide, teker teker sahneyi terk edip insanligi kendi temsilleriyle, evcil hayvanlari ve oyuncaklariyla bas basa birakiyor.
Çalismalarini çagdas felsefenin sorunlari merkezinde sürdüren akademisyen Oxana Timofeeva, Aristoteles’ten ödünç aldigi adla Hayvanlarin Tarihi'ni felsefi bir hat üzerinde kuruyor, tabiri caizse, “felsefe tarihini hayvanlarin tarihi olarak okumayi öneriyor.
Hayvanlar bugün daha ziyade evcillestirme, kapatma ya da imgelestirme yoluyla gündelik hayatimiza, dilimize, düsünce dünyamiza dahil olurken bu çalisma “hayvan meselesi”ni Aristoteles’ten Hegel’e, Adorno’dan Deleuze’e uzanan genis bir felsefe gelenegine ve Bataille, Kafka, Platonov gibi yazarlarin metinlerine atifta bulunarak ele aliyor, hayvanla insan arasinda asina oldugumuz tüm ayrimlardan, insanliga ve hayvanliga dair tüm keskin tanimlardan azade yeni bir düsünme ve tartisma imkâni sunuyor.
“Eger felsefe bilgelik sevgisiyse, Oxana Timofeeva'nin Hayvanlarin Tarihi, hayvan sevgisinden mürekkep bir felsefe çalismasidir. Felsefeyi hayvanlara karsi yanlis tutumundan ötürü kolayca mahkûm etmek yerine, hayvanlara haysiyetlerini iade etmek üzere Aristoteles'ten Deleuze'e filozoflarin nasil daha farkli yorumlanabilecegini yeni bastan anlama çabasina giriyor. Hayvanlarin Tarihi, bize, biz insanlara, yeni bir dünya kazanmak için tüm ‘devrimci hayvanlar’la birlik olmayi ögretiyor.
Benjamin Noys
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade