18. yüzyilin sonundan itibaren hayatin tüm alanlarinda yasanan dramatik degisim ve dönüsüm, insanligi sosyo- kültürel yasamin geleneksel akisindan uzaklastirip, kurumsal boyutlari farkli yeni üretim ve yönetim biçimleriyle tanistirdi. Din ve geleneklerin etkin bir rol oynadigi homojen yapidaki geleneksel toplumlar; sanayilesme ve kentlesme süreçleriyle birlikte heterojen ve bireyselci bir yapiya dönüstü.Bu degisimin etkisindeki filozoflardan Friedrich Nietzsche, Tanri’nin öldügünü ve artik dinin yerini akil, bilim, sosyoloji, psikoloji, teknoloji, siyaset, sanat ve spor gibi fenomenlerin alarak modern dünyada dinin islevini kaybedecegini öne sürdü.Acaba Nietzsche ve onun gibi düsünen pozivist sosyal bilimciler varsayimlarda haklilar miydi? Modernlesme süreci sonunda ulasilan “internet” (veya bilgi) çaginin toplum kurumlari dinin yerini alarak insanligin dinde buldugu degerlere alternatifler sunabilecek miydi?Elinizdeki bu kitap, modern toplumda dinin islevi konusunda yöneltilen sorulara, din sosyolojisinin kendine özgü kuram ve yöntemleriyle cevap aramayi amaçlamaktadir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade