Oluşum Süreci İçinde Op Art

Isik yüzyillar boyunca bütün sanatçilar tarafindan her zaman etkili bir sekilde kullanilmis ve ortaya koyulan yapitlarla bize gerçegi çok boyutlu olarak yansitmistir. Son yüzyilda kavramlarin degismesine sebep olan kültürel ve teknolojik gelismeler gerçek ile gerçek disinin bir arada oldugu yeni bir dönemi baslatmis, bu anlamda beynimizin yaratici kismini devreye sokmustur. Görsel sanatlar alaninda bilimsel içerigi sebebiyle “farkli” olarak tanimlanan Op Art’in nasil ortaya çiktigina, dayandigi kuramlara, genel özelliklerine ve eserleriyle birlikte Op sanatçilara yer veren bu kitap, bir yandan önemli bir referans kitabi olurken diger yandan Op Art’i sanatseverlere yalin bir dille anlatmaktadir.“...Çizgileri ile sonsuzluk çagrisi yapan Op Art, Schelling’in tabiriyle “sonsuz olani sonlu olanda” ortaya koyarken XX. yüzyilla birlikte dönüsüme ugrayan sanat konseptinin alimlayicisini birinci plana tasir. Akimin algi yanilsamasina endekslenen sanat anlayisi, alimlayicisinin egitim ve yas gibi bireysel farkliliklarini ortadan kaldirmayi hedefler. Diger bir deyisle alimlayici, bir anlamda tikellikten çikartilir. Bireysel farkliliklarin etkili olmadigi ve tümüyle genel-geçer bir platformdan hareket eden akim, algilama mekanizmasinin isleyisinden yararlanir. Dolayisiyla her bireyde ayni görsel etkiyi olusturmak, akimin varlik nedenini teskil eder. Artik yapitin anlamlandirilmasi için alimlayicinin belli bir kültürel birikime gereksinimi kalmaz. Alimlayici açisindan bireysel ve kültürel farkliliklari asma istemi ile yola çikan Op Art, sanatsal yaraticiligi teknoloji ile destekleyerek sanatçi yeteneginden ve kimliginden kaynaklanan bireysel farkliliklari da ortadan kaldirir. “Teknoloji mi bize bagli, biz mi teknolojiye” sorusunu zihinlere tasiyan Op Art’in, bugünlerin gündemine yerlesen Digital Art’in da yolunu açmis oldugu savi, yapilan çalismaya güncellik baglaminda önem kazandirmaktadir.”Doç. Dr. Nilüfer Öndin