“...Yeter bunca soru! Onlar ne güzel bilinçaltinda uyuyordu. Ne demeye gün isigina çikarmali onlari? Karanlik, üzücü seyler bunlar... Etkileri de öyle... Iki sayfa yazi yerine, iki saat yasamak daha iyi demeyin! Yazi daha yoksul, ama daha açiktir...”
Kalemi hem açik hem de zengin bir yazar olan Kafka, eserlerini Çek diline çeviren ve ne yazik ki evli olan Milena'ya duydugu derin askin imkânsizliginda çirpinirken ortaya bu mektuplar çikmistir. Mektuplarin her bir satiri, atese uçan bir pervanenin kanat vuruslari gibidir.
Kafka'ya kalsa bu mektuplar baska kimse tarafindan okunmamalidir ancak yine de zamanin dalgalari, bu mektuplari okurun kiyilarina getirir. Böylece okuyucu, deneyimlemesi zor bir boyutta aski yeniden tanimlama firsati bulur.
Tüm bunlardan sonra Milena artik etten kemikten bir kisi olmaktan çok ötede, askin özüne yolculuk eden bir adamin nirengi noktasi olmustur.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade