Hadis usûlünün olusum safhalari dikkatle okundugunda, usûlden bahsedilmedigi dönemlerde hadis ile hayati birbirine baglayan öncüller tamamen dinî bir muhtevaya sahipken, asirlar ilerledikçe bunlara ilmî, fikrî hatta siyasî öncüllerin de eklendigi görülecektir. Akip giden hayatla degisen dengelerin, hadis ve hadis usûlü üzerinde yogun bir etkiye sahip oldugu kesindir. Hadis usûlü, önce mütehassislar tarafindan masa basinda belirlenip, sonra hadislere uygulanarak saglamalari yapilan bir kurallar bütünü olmayip; aksine yasanirken olusan, gelisen hatta dinamik bir tarihî sürecin satir aralarinda mevcut olan yeni ilke ve kaideleri geriye dönük olarak tespit ve tayin eden bir ilim dalidir.
Bu çalisma, öncelikle usûle dair kriterlerin yönlendirmesi olmaksizin hadisin hayatla bag kurdugu dönemin tasvirini yapmakta; ardindan, varligini Hz. Peygamber’e borçlu olan böyle bir bagin ne gibi dis tehditlere maruz kaldigini ve korunmasi noktasinda usûlün nasil bir islev üstlendigini ele almaktadir. Hadis için bir usûl tesis edilmesini gerekli kilan nedenler, hizla degisen hayatla ne derece ilintilidir? seklindeki bir soruya cevap aramak için yola çikan çalismada, usûlün dogus ve gelisim dönemlerinde hayatla kurdugu çift tarafli iletisim gözler önüne serilmekte, bir diger deyisle, hadis usûlü, hayat ekseninde okunmaya çalisilmaktadir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade