Dalgın Dağlar

Ruhun agirliginca öyküler

“Yasam, düs gibiydi gerçekten. Ama neden gerçeklik, insani bu kadar derinden incitiyordu?”

Kadim zamanlarda, antik dönemlerde ya da günümüzde geçen; sehirleri, ülkeleri, kültürleri kateden, bütün zamanlara ait öyküler… Zamanin ve askin derinliklerinde gezinen gizli bir el, ruhun katmanlarini ustalikla harmanlayip seriyor önümüze…

Dalgin Daglar, Gürsel Korat’in daha önce yayimlanan Çizgili Sari Defter ve Gölgenin Cani adli öykü kitaplarini bir araya getiriyor.

“Ela gözlerini düsündüm; bu gözlerde kurumus nehir boylari, sazliklar, yalnizliklar, çocuk yasta ölmüs bir ogul için dökülen yaslar, annesi için gülen, babasi için yakaran, kocasi için seven bakislar sakliydi. Su kuslarinin tedirgin nesesiyle bakmisti bu gözler; otlar, uzun kavaklar görmüstü, sari tarlalarin içinde yitip giden çocuklugu için aglamis, uzun bir nehre benzeyen telasli ömrünün son üzüntülerini de içine alarak, simsiki kapanmisti.”