Sesin Rengi zevkle okuyacaginiz bir kitap: Roland Barthes’in sinema, edebiyat, egitim ve kültür konularinda hayati boyunca verdigi söylesilerin önemli bir kismini bir araya getiriyor. Söylesi türünün bir özelligi olarak, elestirmen sorular karsisinda kâh düsüncelerini açiyor, kâh baska düsüncelerle iliskiye giriyor, kâh üzerine dogrudan yazmadigi konular –68 ve sonrasindaki siyasal ortam gibi– hakkinda görüslerini açikliyor. Genç gazetecilerin sikistirma çabalari karsisinda Barthes’in bir yandan hakikatin hakkini verirken bir yandan da zarafeti elden birakmadan günün moda düsünceleriyle arasina mesafe koymaya çalistigini görüyoruz.
Barthes’in engin kültürünün yani sira zekâ kivilcimlariyla yüklü bu söylesiler düsünürün külliyatinin vazgeçilmez bir tamamlayicisini olusturuyor, düsüncesinin degisim ve gelisimini asama asama takip edebilmemizi sagliyor. Söz ile yazi arasindaki karsitlik üstünde dururken yazida eksik olan iki seyin altini çiziyor Barthes: sözün taktiksel varolusunun masumiyeti ve sözü söyleyen bedenin izleri. Teatral söz ile tasarlanmis yazi arasinda bir yerde kalan söylesi türünde okurun bu masumiyeti ve bedenin izlerini bulacagini umuyoruz.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade