Bir tarafta saglam ve derin kökleri olan ve böylece dünyada bir var-olma noktasi (“merkezi”) bulunan, diger tarafta açik ufuk perspektifiyle dünyaya bakan ve yeni imkanlara kapi aralayan bir özne olmak mümkün müdür? Bu soru, elinizdeki çalismanin temel sorunsallarindan birini olusturuyor.
Bir yanda dünyayla entegre olmak ve modernlesmek adina kendi varligina sirtini dönmek, öte yanda kendi olmak adina her seyi ötekilestirmek ve küçük milliyetçiliklere hapsolmak, Türk modernlesmesinin ürettigi sonuçlardan biri. Küresellesme ve çogul-modernite çaginda Türkiye bu yüklerinden kurtulmaya çabaliyor.
Akil ve Erdem, modernitenin ve aydinlanmanin temel iddialarini sorgularken, bunlarin Türkiye tecrübesinde tekabül ettigi yeri tespit etmeye çalisiyor ve mevcut ikilemlerin yerine “biz ve onlar” gibi yeni dikotomiler insa etmektense, moderniteyi de asan bir varolma ve düsünüs biçiminin imkanlarini arastiriyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade