Rivayet o ki Tanri söyle der: “Benim bir ordum vardir ona ‘Türk’ adini verdim. Onlari Dogu’da yerlestirdim. Bir kavme kizarsam Türkleri onlara musallat kilarim.” Tanri tarafindan savasçi yaratilmis Türklerin bu vasfi, Orta Çag kaynaklarinin ittifak ettigi bir husustur. Orta Çag’da Türklerin yasadigi cografyanin çok uzaklarinda en batida, milletleri eserinde karsilastiran Almaria dogumlu Said el-Endelüsi (ö. 1070) dahi bunu iyi biliyordu: “Türkler ise çok kalabaliktir. Ülkeleri genistir. En usta olduklari is, savaslar ve savas aletleriyle ugrasmadir. En usta süvaridirler, en iyi silah kullanmasini ve ok atmasini onlar bilirler.”
Türk Hakanligi (Karahanlilar) ordulari, yeni Müslüman Türk kimlikleri ile bozkirlarda ve kentlerde hakanlarinin kendi kendilerine “dünyanin efendisi” unvani vererek Tanrisal bir kutsiyet atfettikleri ülkülerine ulasma yolunda en önemli askeri vasitada “At, Türk’ün kanadidir.” sözünün hakkini verdiler.
“Asker beylerin kanat tüyüdür. Ey beylerbeyi kanatsiz kus uçmaz.” dizelerinde isaret edildigi üzere zaferin yolunun askere her daim sahip çikmaktan geçtiginin bilinci ile davrandilar. Kisacasi elinizdeki eserde, Ipek Yolu güzergahinda hem bozkirli hem de kentli olma vasiflarini haiz Türk Hakanligi ordusu örneginde Türkleri üstün kilan savasçiliklari, savas aletleri ve savas sanatlari anlatiliyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade