Türk mimarîsinin özel ve özgün ürünleri olan “konak”, “kösk” ve “yali” bugün bir yapi tarzi olarak ortadan kalkmis yahut eskinin restore edilmesi yoluyla baska amaçlarla kullaniliyor olmasina ragmen Osmanli aristokrat, burjuva ve zengin hayatinin önemli bir parçasini olusturuyordu. Birbirinin türevi olan fakat farkli görünüslerde ortaya çikan bu yapilar, söz konusu hayatin bir unsuru oldugu kadar onun yansima alani da demektir. Osmanli Imparatorlugunun yikilisi sürecinde geçirilen sancilar ise basta dogrudan dogruya yönetimle iç içe olan ailelere ve dolayisiyla onlarin oturdugu konaklara, yalilara ve kösklere yansimistir. Edebiyatla hayatin birebir münasebet içinde olmasi, bu yansimayi kurgusal anlamda çarpici yönleriyle takip edebilmemizi saglamaktadir. Mustafa Dere, Ihtisamdan Sefalete Yeni Türk Edebiyati’nda Konak ve Yali adli bu çalismasinda, konuyu roman ve hikâye cihetiyle inceleyip Türk Edebiyati’ndan birtakim örnekler vermistir. Palet Yayinlari olarak çalismanin, dar anlamda Türk Edebiyati’na genis anlamda ise Türk kültürüne önemli katkilar saglayacagi kanaatindeyiz.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade