Kent Deneyimi

Sehir en üstün insani basarilarin da, en utanç verici insanlik hallerinin de sergilendigi, dolayisiyla kapitalizmin iç çeliskilerinin en çarpici sekilde göründügü yer olmustur. Ama kent ve deneyim söz konusuysa, Brecht’in “Okumus Bir Isçi Soruyor” siirinin basindaki gibi, “Yedi kapili Teb sehrini kuran kim” diye soran elestirel bir gelenek de hep var olagelmistir.
Bu gelenegin günümüzdeki en saygin temsilcilerinden David Harvey Kent Deneyimi’nde bu tersten okuma çalismasina dair kendi analitik zenginliginin ilk örneklerini sunuyor. “Kente bakma, kent metnini okuma ve sokakta yüz yüze geldigimiz milyonlarca sürprizi yerlestirebilecegimiz açiklayici bir çerçeve bulma” arayisina giriyor. Bu zorlu arayisi ve sonuçlarini her zamanki sade diliyle okura aktarmayi basaran Harvey, kent planlamasindan mimariye, sosyolojiden iktisada uzanan kapsamli bir alanda ögrencilere de, konunun uzmanlarina ya da yalnizca ilgi duyanlara da hitap etmeyi basariyor.
Kent Deneyimi ile birlikte Sel’deki David Harvey külliyati da önemli bir yapitasi daha kazaniyor.