Erken Çocukluk Döneminde Yaratıcılık Ve Sanat

Erken çocukluk dönemi bireyin yasaminin temellerini olusturmaktadir. Çocugun tüm alanlarda (zihin, dil, benlik, sosyal, bedensel, duygusal) hizla gelistigi bu dönemde, var olan potansiyelinin ortaya çikarilmasi ve gelisiminin desteklenmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle çocugun kendini ve yasadigi dünyayi tanimasi, duygu ve düsüncelerini ifade etmesi, problemleri algilamasi ve çözüm yollari üretmesi, özgürce kesifler ve denemeler yapmasina firsatlar verilmesi gerekmektedir. Yaraticiligi temel alan bir egitim ortaminda, çocugun bu firsatlari elde etmesi kaçinilmazdir. Yaraticilik her çocukta bulunan, deger verilmesi ve yasam boyunca gelistirilmesi gereken bir potansiyeldir. Yaraticilik, düsünme, ifade etme ve tüm davranislari içine alir. Bununla birlikte yaraticilik, yalnizca üstün zekali veya yetenekli bireyler için düzenlenen özel programlarin ayricalikli bir alani degildir (Jalongo, 2003). Yaraticilik insanoglunun asçiliktan kimyaya kadar tüm davranislarinda yer alir. Yenilikçilik, merak, risk alma ve hayal gücü gerektirir (Woolf ve Belloli, 2005). Kitapta; Birinci bölümde, yaraticilik kavramina iliskin tanimlar, yaraticiligin unsurlari, yaratici bireyin özellikleri ile erken çocukluk döneminde yaraticiligin desteklenmesi, egitimci, ortam ve program yönünden ele alinmistir. Ikinci bölümde, sanatin kisaca tanimlanmasina, çocuklarda sanat gelisimine ve sanatin çocuklarin yaraticiligi açisindan önemine yer verilmistir. Ayrica, erken çocukluk egitimi programinda sanat çalismalarinin önemi, çocuklarla yapilabilecek belli basli sanat çalismalari ve egitimcinin rolü üzerinde durulmustur. Üçüncü bölümde ise, erken çocukluk egitiminde yer alan, yaraticiligi destekleyici, bilim, dil, görsel sanatlar, müzik-dans ve drama etkinlik örneklerine yer verilmistir.(Önsöz’den)