Fare İle Dağ

Naif öyküsü, stilize resimleri ve farkli tasarimiyla dikkat çeken Fare ile Dag, 20. yüzyilin en önemli entelektüellerinden Antonio Gramsci’nin, esine yazdigi 1 Haziran 1931 tarihli mektuptan yola çikilarak uyarlanmis özel bir kitap.


Türkçedeki Komsu komsu! tekerlemesini andiran Fare ile Dag, savas nedeniyle dogasi tahrip olmus bir köyün dayanismasini ve elbirligiyle yeniden eski bereketli günlerine dönme mücadelesini konu ediniyor.


Desen tarafindan ilk kez Türkçede yayimlanan Fare ile Dag, alisilmisin disindaki ölçüleri, yukaridan açilan kapagi ve dikey resimleriyle her yastan kitapsever için siradisi bir okuma deneyimi sunuyor.


Antonio Gramsci’nin, çocuklarina anlatmasi için karisi Gulia’ya yazdigi mektuplardan birinde söz ettigi bir halk masalina dayanan Fare ile Dag’da, bir çocuk uyumaktadir. Yaninda, hemen uyandiginda içmesi için büyük bir bardak süt vardir. Fakat çocuk uyurken, sütü fare içer. Çocuk uyanip da sütü bulamayinca aglar; buna üzülen fare süt bulabilmek için keçiye gider. Keçi de ona yiyecek ot bulabilirse süt verebilecegini söyler. Fare bu sefer ot bulabilmek için kirlara dogru yola koyulur, ancak ne yazik ki kurakliktan kavrulmus otlak suya muhtaçtir. Bunu gören fare solugu çesmede alir. Savasta viran olmus çesmedeki su ise günlerdir bosa akmaktadir Acaba fare, tüm bu olumsuzluklara ragmen küçük çocuga süt bulabilecek midir?


Savasin tahripkâr etkilerinin dogaya yansimalarini çarpici bir üslupla betimleyen Fare ile Dag, tabiat döngüsüne ve dayanismanin önemine dikkat çekiyor.


Antonio Gramsci, dogaya duyarli herkesi bu kitabi okumaya ve çocuklara anlatmaya davet ediyor