Terra

Tara birkez daha karsinizda, deneyimlerini akici bir öyküyle anlatirken, ayni anda bizleri baska bir boyuta, evrene ve farkindaliga tasiyor. Ister istemez durup düsünüyor ve onun anlattiklarinin ne kadarini fark ettigimizi ve neleri kaçirdigimizi hesapliyorsunuz... Diyor ki, "Insanoglunu binlerce yildir büyük bir kandirmacanin içinde, büyük bir yalanin ve bunu bize ilmek ilmek isleyen bir sistemin kölesi haline getirilmis durumda.Dogru bildiginiz her sey yalan. Bes duyunuz, bu dünyayi algiladiginiz en güvendiginiz özelliginiz size ihanet ediyor. Dünyayi nasil gördügünüz, nasil hissettiginiz, duydugunuz ya da tattiginiz yalan. Dogdugunuz andan itibaren size ögretilen yasam, dünya ve evrenle ilgili hersey, kim oldugunuz ve nereden geldiginiz, nereye gittiginizle ilgili her sey…"Tara yolculuga yasadigi, tanik oldugu siradisi olaylar ve insanlari anlatarak basliyor, öylesine sasirtici ki, bugün hala binlerce insanin mürid oldugu, taptigi bir ögretinin içyüzünü, perde arkasindaki korkunç gerçegi anlatiyor... Ve Tara korkularimizla yüzlesmemizi ve nasil bir yöntemle bilinçaltimizi temizlememiz gerektigini de ögretiyor... Diyor ki; "Sizler daha yüksek bir bilincin klonlanmis düsünce formlarisiniz. Gelismis ve ruhu olan düsünce formlari. Ve Yaratici'sina yürekten bagli… Onunla olan bagini ve onun gücünü iliklerine kadar hisseden...1980'lerin efsane dergisi Bilinmeyen'de baslayan yazim yasamini Tara Gürses, ikinci kitabiyla sürdürüyor, Terra'nin birincisinde bize öz deneyimlerini anlatmisti, bu kez insanin, yasamin ve evrenin perde arkasini anlatirken, sürüden çikmanin ve birey olmanin ya da gerçek olmanin yollarini gösteriyor... Bu eserde kolayca anlasilabilir bir biçimde Asya'dan yeniden yükselen güç olan Almanya'ya kadar genis bir alan ele alinmistir.(Tanitim Bülteninden)