Yılanlar, Gündoğumları Ve Shakespeare

“Bu kitap, çok uzun bir zaman önce Afrika savanlarinda kendilerine yasayacak yer seçen, yiyecek ve güvenlik arayisi içine giren ve küçük avci-toplayici topluluklar kurarak sosyallesen atalarimizin verdigi kararlarin, duygusal yasamlarimizda biraktigi izleri bulma çabalarimin sonuçlarini aktariyor... Insan davranislarina evrimsel bir açidan yaklasarak duygusal yasamlarimizi daha yaratici bir sekilde düsünebilecegimizi, bu konudaki pek çok sorumuza cevap vermenin bir yolunu bulabilecegimizi göstermeyi umuyorum.”

Tarih öncesi atalarimiz hayatta kalmak için bazi seyleri (örnegin yüksek kalorili yiyecekleri) elde etmek, bazi seylerden de (örnegin tehlikeli hayvanlardan) kaçinmak durumundaydi. Çevre kosullarinin dayattigi yasam tarzina uyum saglayanlar hayatta kalip ürüyor, digerleri ise eleniyordu. Böylece atalarimizin baslangiçta bilinçli olan kimi tercihleri zamanla içgüdüsel tercihler olarak bütün insanliga miras kaldi. Iste bu yüzden hemen hepimiz sözgelimi bal gibi tatli, yüksek kalorili yiyecekleri severken yilan gibi hayvanlardan içgüdüsel olarak korkuyoruz.

Yilanlar, Gündogumlari ve Shakespeare'de, evrim biyologu Gordon Orians, geçmisin hâlâ bizimle olan “hayaletlerinin” izini sürüyor. Estetik zevklerimizin, damak tadimizin, korkularimizin, beceri ve zaaflarimizin kökenlerine evrimsel bir mercekten bakan Orians, bunlarin geçmiste bize nasil hizmet ettigini ve günümüzde hayatimizi nasil etkiledigini inceliyor.