Ask bir durumdur, bozukluk degil. Neredeyse her insanin yasadigi, zaman zaman kendini içinde buldugu bir haldir. Ancak yayginligina ragmen, birçok insan için ask acili, kederli ve kaygili bir süreçtir. Iste tam da bu nedenle, yapisinda “bozulma” potansiyeli tasidigi söylenebilir.
Ask bir bozukluk degilse de, insanin normali de degildir. Yani insan âsikken, biyolojik olarak normali disinda, farklilik gösterir. Söz konusu bu biyolojik fark, psikolojik, davranissal, fizyolojik ve bilissel farkliliklara da yol açar kuskusuz.
“Âsik bir insan, tam olarak kendinde degildir, yargilama yetisi bozulmustur!” demek hiç de yanlis bir tarif olmaz. Bu nedenle âsik kisi, çesitli istenmeyen durumlara açik ve duyarli hale gelebilir. Aski zor hale getiren bir diger özelligi de istemli cereyan ediyor olmamasidir. Ask, kontrol edebileceginiz, “Gelsin gitsin, baslasin bitsin!” diyebileceginiz bir süreç de degildir.
Prof. Dr. Özgür Öner’in kaleme aldigi Askin Kimyasi evrimsel, kimyasal, psikolojik, antropolojik, biyolojik, sosyolojik ve evrensel açidan ask hakkinda yazilmis en kapsamli ve çok boyutlu bir kaynak...
Prof. Dr. Özgür Öner, su ana kadar 70’in üstünde uluslararasi bilimsel yayin yapmis, yerli ve yabanci kitaplarda bölümler yazmis, kendi alaninda birçok bilimsel ödül almistir. Öner; kaygi bozuklugu, dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu, yeme bozukluklari, davranis bozukluklari, tik bozukluklari, kisilik bozukluklari, depresyon, sosyal iliski sorunlari, ögrenme sorunlari, madde kullanimi gibi psikiyatrik sorunlarda çocuk, ergen ve yetiskinlere danismanlik vermekte, bireysel, aile ve grup terapileri yapmaktadir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade