Prens

Machiavelli modern siyasi düsüncenin kurucusu olarak kabul edilir.
Cumhuriyet ya da monarsiye sahip herhangi bir devletin liderinin normal etik anlayisa göre suç olarak nitelendirilen eylemlerden bile kaçinmayarak, onun tek amacinin her halükarda kendi egemenligini korumak oldugunu kabul eder. Ortaçag metinlerinin kurgusal ve ikiyüzlü bir sekilde bahsettikleri ideal bir hükümdarin erdemlerle dolu oldugu düsüncesine aldirmadan, tam tersine bir prensin tahtina sikica tutunmasi için aldatmaya ve öldürmeye hazir bulunmasi gerektigini somut kanitlarla açiklamistir. Klasik sekilde o da dini, toplumu bir arada tutmak amaciyla yüce bir otoriteye itaat etmesini ima eden bir kurallar manzumesi olarak tanimlar. Erken Hiristiyanligin Roma Imparatorlugu'nun bütünlügünü bozmaya katkida bulundugunu ima eder.
Onun tarafindan asla yazilmamis olsa da "amaca giden her yol mubahtir" söylemi onun egemenlik anlayisin' destekler. Bu düsünce sekli onun çaginda ortaya çikan bir yenilik kadim Roma kültürünün politik gerçekçiligine dayanir, ancak Floransali yazar bu fikirleri açik ve net bir sekilde yaziya döken ilk kisi olmustur.