“Bayan Rosa, heybetli kalçasiyla müsterilere çarpa çarpa, kafedeki masalarin arasinda kosusturur durur. ‘Lanet olasi! Tövbeler olsun!’ diye sikça mirildanir. Onun dünyasi kafeden ibarettir; evrenin geri kalani ise kafenin çevresidir.”
Bayan Rosa’nin evreninin disinda yer alan kadinlar ve erkekler, birer ikiser onun dünyasina girerler: Dertli kadinlar ve dertli erkekler, birbirleriyle ve birbirlerinden konusurlar orada. Kendileriyle birlikte acilarini, umutlarini, asklarini ve her birinin bagli oldugu hayatlari da getirirler. Ari Kovani onlarin dünyalariyla dolar. Böylece Bayan Rosa’nin Madrid’deki kafesi sadece onun için degil, üç yüzden fazla karakter -ve bu romanin okuru- için “bir dünya”dan ibaret olur.
Ülkesinde “Ispanyolcanin Cervantes’ten sonraki en önemli yazari” olarak görülen Nobel ödüllü Camilo José Cela’nin kendisine has grotesk realizminin en yetkin örnegi Ari Kovani, Gökhan Aksay’in Ispanyolca aslindan çevirisiyle…
“Ari Kovani, Ispanyol edebiyatinin tartismasiz temel taslarindan biridir.” El Pais
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade