“Dünya küçük degil; keske olsaydi ve keske yürürken birbirine degseydi kollarimiz hiç degilse. Ama degil. Dünya öyle bir yer degil.”
“Parmak uçlarimdan yeseriyorum, bir koku duyuyorum, alin beni, kurutup ufalayin, küçük bir kavanozun içinde, öylece saklayin.”
Bazen yolda yürürken, bir bankta oturmus hayati sorgularken, markette kasa kuyrugunda bekler ya da pazarda ayni tezgâhtan bir seyler alirken fark etmeyiz yani basimizda bulunan kisiyi. Ya da fark ederiz de gözyaslarimizin da kahkahalarimizin da bir oldugunu düsünemeyiz. Söyle bir bakar, devam ederiz aysekadin fasulye seçmeye. Hayat yollarimizi kesistirecektir belki ama paralel gitmeyi tercih etmisizdir biz. Kim oluyorsak kafa tutmusuzdur yasama. Bir hayat gailesidir tutturmus, gözlerimizin içine içine bakanlari dahi görmeden kis hazirliklarina girismis, elimize geçen her seyi iplere dizip kurutmaya baslamisizdir. Bazen çilelerimiz eteklerimizden dökülsün diye kendimizi çamasirlarla birlikte sermek istesek de vakit yoktur depresyona girmeye.
Ceylan Tas’in yasamin bambaska yollarinda yürüyen, bambaska yokuslari astiktan sonra bir kahve de içmeyi ihmal etmeyen, çatlaklarini bantlarla örtmeye çalismis kadinlarin hayatlarindan kesitleri anlattigi kitabi Eyvahlar Olsun ile siz de bir süre gülümsedikten sonra içinizde kirilan camlarin seslerine kulak vereceksiniz!
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade