Arkadaslariyla birlikte, medeniyetten uzak issiz bir adada tatil yapmayi planlayan orta yasi çoktan geride birakmis bir çift, yola çikmadan hemen önce Sarah’nin kapilarinda belirmesiyle saskina döner. Anne babasini uzun yillardir tanidiklari bu genç kiz, adada anlatici ve kocasina eslik eder. Sarah, bu sakin ama gergin günlerin birinde, beklenmedik bir biçimde, günlügünü anlaticiya gösterdiginde trajik geçmisi ortaya çikar. Bu geçmisle hesaplasmasi gereken sadece o degildir artik... Eserleri çesitli dillere çevrilen, Avusturyali ödüllü yazar Margit Schreiner’den, keder, zaman ve varolusun sorumlulugu üzerine akillardan çikmayacak bir anlati.
Ertesi sabah zaman devrilmeye basladi. Az önce sonsuz gibi görünen zaman artik sinirliydi. Adada sadece üç günümüz kalmisti! Artik hayal kurmaya, uzun uzun düsünmeye, karar alacagimiz birtakim konusmalar yapmaya, yazmaya baslamaya zaman yoktu, nihayet bir kez olsun eski koyun agilinda gecelemeye ya da adanin güney ucundaki marinaya yürüyerek gitmeye yine zaman yoktu. Adaçayi toplayip kurutmaya, evde salamura yapmak için tepedeki zeytinlikten zeytin toplamaya ya da denizden çikan kütügü boyamaya bile zaman yoktu. Zaman darligindan felce ugramis gibiydim. Sarah’nin günlügü komodinimin üzerinde duruyordu.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade