Josimika Iii Evrensel İnsan Josi Ve Mika

Yasam ve ölüm veya ölüm ve yasam arasina sikistirilmis bir bilmecedir, hayatimiz. Sizlanarak, aglayarak, gülerek, seviserek, çalisarak, uyuyarak çözümlemeye ugrasiriz… Sonuçsuz kalindigi kabul edilmez hiçbir zaman, cevabi hazirdir herkesçe; hayat bize bahsedilmis bir hediyedir, hayat bir sinavdir, hayat doganin bir zorunlulugudur… Yillar yili sürmüs dönüsümlü yasam serüveninde edinilmis bilgisel birikim çerçevesinde, insanligin geldigi nokta itibariyle böylesine cevaplarla geçistirilebilecek bir sorumudur, bu hayat? Maalesef!.. Ilk günlerden itibaren baslamistir, hayat hakkindaki sorgulamalar. Ama sadece filozoflar yapmistir bu isi; gerisi yasamistir, yasayabildigi gibi… Ve hava, su, toprak, ates, zaman… bu sorularin da cevabini bulmaya çalismak için teoriler gelistirilmis; ve hatta o teorilerin ispatina ulasmak için bilim dallari olusturulmustur… Aslinda hayata, dogaya, uzaya olan sonsuz ilgi; ögrenmek, bilmek, yapmak, yaratmak ve mutlu olmak isteyen insanin kendisini aramasi ile özdestir. Bu özdeslik, evrensel her tür madde ve iliskisini, hatta bütünselligini bünyesinde barindirmasindan kaynaklanir. Dolayisiyla, evrensel büyüklügü küçücük beynimize ve bünyemize yerlestirebilme kapasitesi, algilama alanimizi sadece gördüklerimiz ve duyduklarimizla sinirlamaz, sinirlandiramaz!.. Ancak, nice yillarin birikimi bilgi ve bilimselligi yasamimiza ve gezegen yasantisina bir türlü yerlestiremedigimiz uzay ve teknoloji çaginda, kulaktan kulaga fisildama sayilabilecek dogmasal yasam anlayislari biz insanlari hala belli bir ilkellikte aGindirabilmekte. Sevgi, hosgörü, anlayis, bilgi, bilmek, bilimsellik yerine kaba kuvvet, dayak, dayatma, cezalandirma ve ekonomik anlam ile sekillendirme devam ettigi sürece de günümüz yasayisi, özünü kaybetmeden sürdürecek gibi görünmektedir… simdiye kadar edinmis oldugum bilgi ve beceri birikimi ile her seyi çok net görüyor, akla gelebilecek her tür soruyu rahatlikla çözebiliyor… Ancak bizi kim ve niye yaratti, niçin yasiyoruz sorularina cevap bulabilmem için muhakkak bir sevgiliye ihtiyacim oldugunu asiri derecede hissediyor, o essel yasamin güzel ve zevkli dakikalarini yasamadan bir sonuca varamayacagima inaniyorum da artik. … Yardasemal?e gidip, Bay Ortabarto ve Bayan Ballan ile olay ve sorunlari detayiyla ele alip sonuca bagladiktan sonra, insa edilecek uzay mekigi için de gerekli her tür girisimde bulunmus, yaz aylarinin ikincisinde Jiski?ye dönüs yapmistim. Bu süre zarfinda Mika ile hiç iliski kurmamis, sadece ona hediye ettigim bebek biblosunu çöp kutusundan alip kendi evine, kendi odasina devamli görebilecegi bir yere koymasiyla her gece izleme firsati yakalamistim. Biblo içerisinde bulunan mikro kamera ile ta zihninin en derin noktalarina kadar erismis; onu öylece görerek de, bir daha ki karsilasmamiza degin beni ayakta tutup, islerimi de rahatlikla görebilmemi saglamis… Okullar tatile girmis, Mika ve Miji aileleriyle birlikte Sanedar denizi kiyilarinda Jiski?ye yüz yirmi kozo uzaklikta Girin ve küçük bir tatil kenti, Sanebardela?ya yerlesmisler…