Hoşçakal

Ölümü anlatmak zordur, ama imkânsiz degildir. Bunu basaran bir kitap Hosçakal. Ömrümüzün gelip geçici olusu, kabul etmemiz, katlanmamiz gereken zorluklarin basinda geliyor. Hosçakal, fanilik bilincimizin artmasina katkida bulunabilmek için yazildi.

Birçok zorlugu var hayatin. Basimiza bir felaket geldiginde, biz ya da bir yakinimiz sifasiz bir hastaliga yakalandiginda, bu dünyadan göçüp gittiginde neyi nasil yapacagimizi bilemiyoruz. Çaresizligimiz, acilar, sikintilar ve ölüm çocuklarimizi buldugunda daha da artiyor. Hosçakal, tam da böyle zamanlarda yol gösterici olarak basucumuzda dursun diye kaleme alindi.

Hosçakal, sizinle fani dünya, kayiplar ve hayatin zorluklari hakkinda dertlesiyor. Böyle hâllerde sizi nasil yasantilarin bekledigini, hayatin katran karasi zamanlarindan nasil çikis yolu bulabileceginizi gösteriyor. Çocuklarimiz agir hastaliklara yakalandiklarinda, büyüklerini topraga verdigimizde onlara nasil davranacagimizi, ne diyecegimizi kulagimiza fisildiyor.

Erol Göka, uzmanlik alaninin disina tasmayi o kadar ustaca basariyor ki, Hosçakal’i okurken bir felsefecinin, manevi bir rehberin, kültürel bir antropologun, bir edebiyatçinin ve bir psikiyatrin sirayla söz aldiklarini düsünüyor insan.