Iki sey vardir ki muhakkak degistirir insani...
Biri ask, digeri agir bir hastalik...
Ikisinden birisi basina gelince artik o eski sen olamazsin bir daha:
Kaderin yeniden yazilir çünkü...
Genç kusagin parlayan kalemlerinden Berker Okan’in SON YOLCULUK adli bu uzun hikâyesi, insanin kontrol edemedigi aci deneyimler karsisinda ister istemez nasil degismek ve baskalasmak zorunda kaldigini gerçekçi ve seffaf bir vizyonla irdeliyor.
“Planlanan ameliyat uzadi önce, sonra biraz daha uzadi. Sonra daha ne kadar uzadi bilmiyorum. Mekân ile zamanin baglantisi kesildi. Bunu ancak ameliyathanenin önünde birini bekleyenler bilir. Beklemek insanin kimligine eklenir bir yerden sonra ve dünyan ameliyathanenin önü oluverir. Bu yüzden yeni dünyan, gerçek dünyanin dönüs hizindan bagimsiz döner ve zaman, saatten bagimsizligini ilan eder. Ameliyathanenin kapisi kapandiktan bir süre sonra akmasi gereken zaman büsbütün durur. Zaman durunca, Dali tablolarinda eriyen saatler gibi yayilir saatler duvarda ve insanlar da bekleme koltuklarinda. Eriyip iç içe geçen her sey, ameliyathanenin kapisi her açildiginda billurlasir. Bellek uyanir, dikkat toplanir, zaman akar. Yataginda akan bir su gibi akar. Saate bakarsin tekrar ve tekrar. Zamani uç uca eklersin. Kapi kapandiktan sonra yine derenin yatagi genisler, genisler, genisler... Yavas yavas her sey yine erir ve birbirine geçer...”
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade