Hüznün Fiziği

Ben geçmis satin alan bir kisiyim. Öykü tüccari. Baskalari çay, kisnis, çek senet, altin saat, toprak ticareti yapar. Ben geziyorum ve toptan geçmis satin aliyorum. Bana ne derseniz deyin, ne isim verirseniz verin. Elinde toprak olanlara ‘toprak sahibi’ derler, ben zaman sahibiyim, baskalarina ait zamanin sahibiyim, baskalarina ait öykülerin ve geçmisin sahibiyim. Dürüst bir aliciyim, fiyati asla düsürmeye çalismam.”

Bulgar yazar Georgi Gospodinov’un dönemden döneme, hikâyeden hikâyeye atlayarak ince ince kurdugu bir labirent-roman Hüznün Fizigi. Romanin anlaticisi, baskalarinin zihinlerine nüfuz edip onlarin yasadiklarini yasayabilen, hayat denen labirentte kaybolmus, kendini kaybedip baskalarinda bulmus bir adam. Onun hikâyesinin iç içe geçmis koridorlarinda dolasirken biz de kaybolup kendimizi onda buluyoruz – zira anlattiklari öylesine samimi, öylesine duygulu, hüzünlü, komik, derin, dokunakli…