Edebiyatin verdigi ilk dersin cesaret oldugunu ögrenmislerdi tuhaf bir cesaretti bu– göller, sazliklar arasinda tastan bir kuyunun cesaretini, bir aynanin ya da bir girdabin cesaretini andiriyordu. Okumanin yazmaktan daha konforlu bir is olmadigini ögrenmislerdi. Insanin okurken animsamayi ve süphe etmeyi ögrendigini... Ve bellegin ask oldugunu.
Gerçek Bir Polisin Çilesi seksenli yillarda baslayip Bolaño’nun ölümüne kadar devam eden bir projeydi. Bazi mektuplarinda bu projeden söz etmis, 1995’teki bir mektubunda, “Novela: Birkaç yildir Gerçek Bir Polisin Çilesi adli bir kitap üstünde çalisiyorum ve BENIM ROMANIM O: Baskahraman dul kalmis elli yaslarinda bir üniversite profesörü, on yedisinde bir kizi var, hayatlarini geçirmek için ABD sinirinin yakinlarindaki Santa Teresa’ya gidiyorlar. Sekiz yüz bin sayfa filan, kimsenin tek kelime anlayamayacagi tam bir karmasa...” diye yazmistir.
Gerçek Bir Polisin Çilesi, Bolaño’nun en iyi eserleriyle yakin iliskisi, bereketli yaraticiligi, kaybedenlerle özdeslesmesi, etik ilkelere gerek duymayan bir etik barindirmasi, yakin buldugu yazarlarin zekice okumasini yapmasi, kökten bagimsizligi, anlati zevkini diri tutan bir modern roman sunmasi, egitimini aldigi ve yazarligini borçlu oldugu yerlere amansiz vefa göstermesi, bir yasama ve varolus biçimi ifade eden kozmopolitligi, sosyal yankilarindan ayri olarak umutsuzca ve mutlulukla kendini yaratima teslim etmesi nedeniyle özel bir ilgiyi hak ediyor.
Gerçek Bir Polisin Çilesi’nde yine son derece tanidik ve bir o kadar vazgeçilmez bir Bolaño karsimizda.
“Polis, bu karmakarisik romani düzene sokmaya ugrasacak okurun ta kendisi.”
Roberto Bolaño
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade