Gerçeklerle Büyümek Düşlerle Yürümek

Askin Halleri
Farkli edebi türlerde verdigi eserlere çocuk ve gençlik edebiyatimizda kendine özgü bir yeri olan birçok ödülün sahibi Miyase Sertbarut’tan, okurlarin kalbine seslenen umut dolu bir sevda öyküsü
Gerçekle Büyümek Düslerle Yürümek, üniversiteyi kazanamayarak erken yasta is hayatina atilan Özlem’le, ailesinin tip fakültesini kazanmasi için sürekli baskida bulundugu lise son sinif ögrencisi Taylan arasinda filizlenen aska ve bu ask etrafinda gençligin sorunlarina ve gerçekligine ayna tutan naif bir roman.
Özlem de Taylan da aslinda oldukça tanidik gençler: Miyase Sertbarut’un yarattigi karakterler o denli hayatin içinden ki, kitabi okumaya baslayan her okurun kendini Özlem’le veya Taylan’la özdeslestirmesi kaçinilmaz oluyor. Hangimiz idealleri ugruna ailesine karsi çikmayi aklindan geçirmemis veya en azindan bu ugurda küçük de olsa bir girisimde bulunmamistir ki?! Iste Özlem’i ve Taylan’i bu denli içten ve okura yakin hissettiren duygularin en temel sebepleri de bunlar: Onlarin gösterdigi ama bizim göstermekten korktugumuz cesaret ve özgüven
Romanin kahramani Özlem, gençlik askinin ona duyumsattigi heyecanlari yasarken bir yandan da ideali olan üniversite için hayaller kurmaktadir. Ama iki zor sinavdir bu. Biri yüregini, digeri aklini ve bilgisini zorlamaktadir. Romanin diger kahramani Taylan da benzer bir labirentte kendisine yol aramaktayken Özlem'le masalsi bir ask yasayabilecegini düsünür. Ilk adimi atar, ama yol uzundur ve hayatta pek çok sey bizim kontrolümüzde degildir.
Karanlikla aydinligin iç içe geçtigi bir girdapta, farkli ruh halleri ile bir sarilip bir ayrilan bu iki genç yüregin öyküsü, askin tüm tanimlarina bambaska bir anlam katmayi vadediyor!
Egitimde firsat esitsizligi, erken yasta is hayatina atilan gençlerin karsilastiklari zorluklar, üniversiteye hazirlanan ögrencilerin gördügü aile ve çevre baskisi, istemeyerek yapilan tüm tercihlerin hayati nasil etkiledigi gibi hassas konulari gündeme tasiyarak, mevcut sisteme elestirel bir perspektifle yaklasan yazar, insanin hayallerine ulasabilmesi için gelecege umut dolu gözlerle bakmayi öneriyor