Morsalkim bütün cepheyi sarmis, üç kati asip çatiya kadar tirmanmis, salkim salkim çiçekli dallar damdan asagi sarkiyor. Ardindaki boydan boya balkonlari, o balkonlara açilan genis pencereleri düsünüyor. Kimler var içerde? Gidenler, kalanlar… Çocuklar büyümüstür, gençler çoluk çocuga karismistir, kim bilir nerelerdeler. Umut? Hatirlanmasi yasak bölge. Her hatirladiginda yasak bölgenin dikenli tellerinin içini kanattigi, aciyi bastirabilmek için hemen uzaklastigi suç ve günah cografyasi.”
Bir ülke, bir sehir, bir semt ve bir ev: Yolun sonundaki mor salkimli ev. Ülkenin yüz yillik tarihinin kader zincirini kirmak mümkün mü? Yillarca tüm sakinlerinin birer birer deneyip de basaramadigini uzaklardan gelen çocuk basarabilecek mi? Yoksa bu aile apartmanindan çikan diger tüm kurbanlar gibi o da zincire eklenecek bir halka mi olacak?
Oya Baydar, 1913’te bir suikastla baslayip 1960’li yillarda ayni apartmanda kesisen çizgilerle ülkenin son yüz yilinin haritasini çiziyor. Yolun Sonundaki Ev, okuyan herkesin kendinden bir seyler bulacagi bir Türkiye panoramasi.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade