Çok genç yasta hayatini kaybeden Nabizade Nâzim’in ölümünden üç yil sonra, 1896’da Servet-i Fünûn’da tefrika edilen Zehra romani, kiskançligin ve sorumsuzlugun yok ettigi hayatlardan bir manzara sunar. Psikolojik tahlilleriyle döneminin diger eserleri arasinda sivrilen roman, ayni zamanda 19. yüzyil sonundaki toplumsal degisime dair de önemli ipuçlari tasir.
Istanbul’un ve sehrin sakinlerinin kanli canli göründügü bir romandir Zehra. Sehir hayatina dair, çok az kaynakta karsimiza çikan ayrintilari yazar, iyi bir gözlemci olarak satirlarina kaydeder. Bogaz’daki kayik âlemleri, Beyoglu eglenceleri, ticaret hayati, tulumbacilar, emniyet ve hukuk sistemine dair önemli bilgilere romanda sik sik rastlanir.
Yayimlandigi günden beri defalarca kere basilan Zehra, bu defa titiz bir çalismayla, açiklamali notlari ve günümüz Türkçesine uyarlanmis haliyle karsimizda.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade