Insanlari çaresiz birak, iç organlarindan roket yaparlar!
Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savas, açlik ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuga çikmaya hazirlaniyor. Ancak bu hikâye o kaçak göçmenlerle degil, onlari kaçiranlardan biriyle ilgili. Adi Gazâ. Babasi bir insan kaçakçisi, Gazâ da onun çiragi. Henüz 9 yasinda. Yani, hayata ve insana dair, ögrenmemesi gereken ne varsa, hepsini ögrenecek yasta.
Dogu ile Bati arasindaki fark, Türkiye’dir. Hangisinden hangisini çikarinca geriye Türkiye kalir, bilmiyorum ama aralarindaki mesafe Türkiye kadar, ondan eminim. Ve biz orada yasiyorduk. Her gün politikacilarin televizyonlara çikip jeopolitik öneminden söz ettigi bir ülkede. Önceleri çözemezdim ne anlama geldigini. Meger jeopolitik önem, içi kapkaranlik ve farlari fal tasi gibi otobüslerin, sirf yol üstünde diye, gecenin ortasinda mola verdigi kirik dökük bir binanin ada ve parsel numaralariyla yapilan çikar hesaplari demekmis. 1.565 km uzunlugunda koca bir Bogaz Köprüsü anlamina geliyormus. Ülkede yasayanlarin bogazlarinin içinden geçen dev bir köprü. Çiplak ayagi Dogu’da, ayakkabili olani Bati’da ve üzerinden yasadisi ne varsa geçip giden, yasli bir köprü. Kursagimizdan geçiyordu hepsi. Özellikle de, kaçak denilen insanlar Elimizden geleni yapiyorduk... Bogazimiza takilmasinlar diye. Yutkunup gönderiyorduk hepsini. Nereye gideceklerse oraya0 Sinirdan sinira ticaret Duvardan duvara
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade