“Söylediklerimi anladin mi?” diye sordu.
Basimi salladim.
“Kendini tutma, aglamak istiyorsan agla. Bu iyi gelir” dedi.
Neden aglamam gerektigini sordum. “Insan çok sevdigi birini kaybedince aglar, bu normaldir” dedi.
“Ama onunla ileride bulusacagimizi söyledin?” dedim.
Evet, bulusacakmisiz ama bu çok uzun zaman sonra olacakmis. Ben önce okullarimi bitirip bir meslek sahibi olarak hayata atilacak, sonra evlenip çoluk çocuga karisacakmisim, sonra torunlarim olacakmis, mutlu ve güzel bir hayat yasayacakmisim ve ondan sonra annemle bulusmanin zamani gelecekmis.
“O kadar bekleyemem” dedim.
Hayretle yüzüme bakti.
“Bekleyemez misin? Ne demek bekleyemem?” diye sordu.
“Gidip onu gittigi yerde bulacagim ve geri getirecegim” dedim.
Belleklerimize kazinmis pek çok ünlü dizinin senaryo yazari, grafik tasarimci Nilgün Önes, Aglamak Yok!’ta içe dokunan bir hikâye anlatiyor bize. Son sayfasini kapattigimiz anda özlemeye basladigimiz bir kahraman yaratiyor. Sahici duygulari olan, bizde de sahici duygular uyandiran bir roman...
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade