Suya Bırak Sızını

Suya Birak Sizini; savas, açlik, halklarin yazgisi, iktidarlar ve riza mekanizmasi, din-tarih-uygarlik martavali, özgürlük ve esitlik sorunsali, doganin parçasi olarak var olma, kadinin yeri ve ezilmisligi, çocuklarin ahvâli, arsiz kentlesme/doga talani, yasama direnci, aciyi bal eyleme ve yekinmeye çagrilan insanlik izleklerinde ‘insancil bir yasama ve gereklilige’ dayiyor sirtini. Üstelik bunu sloganist bir dille degil, sanata yakisan estetik bir incelikle yapmayi basariyor. Özelestiriyi atlamadan okurunu ‘yeni bir dünya için isyana’ çagiriyor. Genel geçer akla ve onun ‘mutlak kirilgani’ olan ‘mutlak kabule’ meydan okuyor.

Özge Sönmez; açiklik, akicilik, yalinlik, duruluk, özlülük, dogallik, tutarlilik ve inandiricilik gibi edebi bir metin için olmazsa olmaz tüm gerekleri yerine getirirken izlegi belirgin siirlerle selamliyor okurunu. Anlatimi asla sekteye ugratmiyor. Gereksiz söz/söz öbeginden özenle kaçindigi gibi, yakisiksiz her türlü süsten de uzak duruyor. Zorlama söyleyise ya da yapmacikliga güçlü bir set çekmeyi basariyor. Ritim, tartim, söz dizimi/ses akisi baglaminda kusursuz bir bütün çikarirken dize kurulumunda gösterdigi hassasiyetle düzyaziya savrulma riskini ortadan kaldiriyor. Yineleme, eksiltme, yapibozum, yerine söyleme, metinlerarasilik, çagdas/evrensel izdüsüm ve metin içi nedensellik gibi yerli yerinde kullandigi yöntemlerle özgün ve özgül bir dosya sunuyor okuruna.

Gramere hâkim, fonetik, semantik ve sentaksin gereklerini siire basariyla uygulayan bir sairin kusarak degil susarak yazdigi bir bütün Suya Birak Sizini ve sinifsiz-sinirsiz bir dünyaya inanan yürekli bir kadinin ezber bozan önermesiyle sesleniyor kulak verene: ‘Insan insanin yurdudur.'