Devletin gücü, mutlak diktatörlükte bile hükmedilenlerin kabulüne dayanir. Insanlar niçin yönetilmeye riza gösterirler? Bu yalnizca korkudan degildir; milyonlarca insan küçük bir profesyonel politikaci grubu ve onlarin ücretli silahli muhafizlarindan niçin korksun ki? Bunun nedeni; kendilerine hükmedilenlerle ayni degerleri paylasmalaridir. Yönetenler gibi yönetilenler de otorite, hiyerarsi ve güç ilkesine inanir.
Yasamak istediginiz toplumun, sömürü, savas, diktatörlük ve açlik gibi birkaç küçük ve yerel sorun disinda, zaten burada oldugunu fark etseydiniz ne hissederdiniz?
Bu kitabin tezi sudur: Anarsist toplum, kendisini otorite olmaksizin örgütleyen bir toplum, kar altindaki bir tohum gibi, devlet ve devlet bürokrasisi, kapitalizm ve artiklari, ayricalik ve adaletsizlikleri, milliyetçilik ve fanatik bagliliklari, dinsel farkliliklar ve batil ayrilikçiligi tarafindan üstü örtülmüs halde daima mevcuttur.
Paul Goodman’in dedigi gibi; “Özgür bir toplum, eski düzenin yerini ’yeni düzen’in almasi olamaz. Özgür bir toplum, özgür eylem alanlarinin toplumsal yasamin çogunu olusturuncaya dek yayilmasidir.“
(Arka Kapak)
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade