Türkiye'de İslam, Demokrasi Ve Diyalog Bölünmüş Toplumlarda Müzakere

Yasamis oldugumuz dünyada müzakere kavrami giderek daha kapsayici bir boyut kazanmakta, demokrasi düsüncesi ile birlikte kuramsal bir yapiya bürünmektedir. Müzakere kurami, toplumsal yapinin vazgeçilmez bir bileseni olan diyalogun uygun isleyebilmesi için temel bireysel haklarin egemen normatif haklar olarak yerlesmesini sart kosar. Örnegin, düsünce ve ifade özgürlügünün yanisira ibadet özgürlügü, kültürel çesitlilik gibi olgularin yarattigi vazgeçilmez haklar gibi. Bugün artik müzakere kelimesi, demokrasi kavraminin bütünleyici bir ögesi haline gelmis bulunmakta hatta kimi zaman dogrudan ve temsili demokrasi tanimlamalarinin yanina “müzakereci demokrasi” tanimi da yerlestirilmektedir.Türkiye’de Islâm, Demokrasi ve Diyalog-Bölünmüs Toplumlarda Müzakere kitabinin yazari Bora Kanra, bu önemli eserinde, müzakere kuramini, sosyal psikoloji alanindaki arastirmalarla destekleyerek yenilikçi bir elestirel düsünce ve sentez ortaya koymaktadir. Müzakereci demokrasinin daha iyi sonuçlar verebilmesi için, karar alma sürecinin sosyal ögrenmeyi saglayacak olan firsatlar tarafindan desteklenmesi ve bu anlamda müzakerenin, toplumsal ögrenme asamasi ile karar alma asamasi arasindaki farklarin iyi belirlenmesi de zorunludur. Rawls’tan Habermas’a, Gadamer’den Benhabib’e kadar birçok kuramci bu konuda degisik bakis açilari sunarak müzakere ortamlarinin zenginlesmesine katkida bulunmustur. Türkiye gibi bölünmüs bir toplumda demokratik gelisme ile Islâmci ve laik söylemlerin etkilesimini tahlil eden bu kitap, toplumsal ve siyasal hayatimizda her gün ortaya çikan dinamikleri –Gezi Parki Olaylari vb.- yorumlamada önemli ipuçlari sunmaktadir.