Cinsel Sözleşme

Bütün insanlar dogustan özgürse neden bütün kadinlar dogustan köledir? Bu sorunun soruldugu günden beri feministler erkeklerin kadinlar üstündeki ataerki hakkina karsi mücadele veriyor. Cinsel Sözlesme, erkeklerin özgürlügü ile kadinlarin tabiyetinin ilk sözlesmeyle nasil kuruldugunu ortaya koyarak bu çabaya büyük bir katkida bulunuyor.
Carol Pateman bugün bir klasik kabul edilen çalismasinda, bir özgürlük hikâyesi olarak sunulan toplumsal sözlesme teorisini tartismaya açiyor. Ilk sözlesme hikâyesinin yarisinin eksik oldugunu söyleyen Pateman, ilk sözlesme yapilirken, erkeklerin kadinlara egemen olmasinin ve erkeklerin kadinlar üzerinde esit cinsel erisime sahip olmasinin öngörüldügünü kaydediyor.
Toplumsal sözlesme bir özgürlük hikâyesi iken, cinsellik sözlesmesinin bir tabiyet hikâyesi oldugunu vurgulayan Pateman, sözlesme teorisinde evrensel özgürlügün daima bir hipotez, bir hikâye, siyasi bir kurgu oldugunu hatirlatiyor. Evlilik, kölelik, is, fahiselik, tasiyici annelik gibi çesitli alanlardaki sözlesme türlerini elestirel bir yaklasimla inceleyen Cinsel Sözlesme, esitlik ilkesine dayali bir sözlesme arayisindaki feminist yaklasima da, toplumsal sözlesmeyi sivil özgürlügün baslangici olarak sunan anaakim siyaset bilimine ve her iki kanattan ideolojilere de kör noktalarini gösteren çigir açmis bir metin.
Cinsel Sözlesme, siyaset bilimi ve felsefesi, kadin çalismalari, sosyoloji ve hukuk alanlarindan akademisyenlerin ve ögrencilerin temel basvuru kaynaklarindan biri.