Toplumların Sonu

“Tarihin sonuna gelmedik, ama yeni deneyim ve siyasal tartisma alanlarinin olustugunu görüyoruz. Bunlarin aktörleri kendi tarihsellikleriyle degil, içinde yasadiklari topluma nüfuz düzeyleriyle tanimli. Kabul edelim, bu saptama bizi sasirtti. Acimasiz duruma dönen bir dünyada mi, yoksa tam tersine Big Brother’in mutlak egemenligine giren bir dünyada mi yasiyoruz? Dünya tarihinin bugünkü evresini nitelemek için, özellikle de demokratik kurumlarin isledigi, denetlenmeyen ‘toplumsal iletisim aglarinin’ kuruldugu ve çokça ülkenin, iktidarin çogunlugun elinde olmasini sagladiktan sonra azinliklarin haklarini güçlendirmeye çalistigi batida bunu yapmak için bir zamanlarin sözcüklerini kullanmakta duraksiyoruz.”

Klasik toplumbilimin en önemli figürlerinden Alain Touraine, Toplumlarin Sonu’nda Krizden Sonraile basladigi ekonomik kriz olgusunun toplum üzerine etkilerini incelemeye devam ediyor. Ama bu defa Evrensel Insan Haklari’ni temel alan yeni bir öznenin ve yeni bir toplumun gerekliligini haykirarak…