“Bunlarin hepsi belediyece gömdürülecek sehit ailelerinin çocuklariydi. Fatma’nin ölüsü de gelince mezar-cilar irili ufakli, kizli erkekli çocuk ölülerini birer birer mezara indirip, topragin üzerine yan yana dizmeye, sonra üzerlerine tah¬ta dizmeden toprak atmaya basladilar. Bir yigin çocuk bir daha kalkip oynamamak, ekmek istememek, civildasmamak, kavga et¬memek üzere bir tek mezara atilmisti. Bu, Sakire’nin çok gücüne gitti. Içinde korkunç bir hinç kabarmisti. Bu felek denen sey ne korkunç bir canavardi? Babasi, agabeyi sinir boylarinda mezarsiz çürüyüp giden su sehit yavrularinin bir tek mutlulugu yerin alti¬na girerek açikta kurda kusa yem olmaktan kurtuluslariydi. Se¬hitlerin geride biraktigi varliklari bu akibet beklemiyor muydu?”
Hasan Izzettin Dinamo, Ulusal Kurtulus Savasi yillarini en fazla yokluk ve kimsesizlik içinde geçiren yazarlarimizdandir. Savas ve Açlar, bir ailenin yasayabilecegi en zor kosullardaki var olma mücadelesinin, savasin etkisiyle, nasil drama dönüstügünü, nasil dagilma ve yok olma sürecine girdigini anlatan, çarpici ve bir o kadar da etkileyici bir roman.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade